DER TOURISTIK GROUP CEO’SU CHRISTOPH DEBUS’TAN TÜRKİYE MESAJI
Christoph, 1 Mart’tan bu yana DERTour Group’un başında. Göreve tutkuyla yaklaştığını belirtiyor:
“Bu büyük bir sorumluluk ama aynı zamanda çok keyifli bir görev. Motive bir ekibimiz var ve çok yüksek hedeflerimiz var.”
25 yılı aşkın sektör deneyimiyle yönetici, rakip, müşteri ve tedarikçi olarak – sektörü her açıdan çok iyi tanıyor.
“Turizm bir büyüme sektörü. Bu da doğal olarak yeni oyuncuları kendine çekiyor.”
FTI’nin sektörden çekilmesinin ardından pazarda büyük değişimler yaşandığını belirten Christoph, DERTour’un güçlü, güvenilir ama rekabetçi bir oyuncu olmaya devam edeceğini vurguluyor. Hedef: ürün kalitesi, süreç verimliliği ve müşteri bağlılığını sürekli geliştirmek.
Siyasi yapıya dair net bir mesaj veriyor:
“İnovasyonu kurallarla boğarsak ilerleyemeyiz. Bürokrasi artık sadece durdurulmakla kalmamalı, geriye doğru da inşa edilmeli.”
Christoph’a göre, siyaset artık engel koymak yerine, fırsat yaratmalı.
Türkiye, hem DERTOUR hem sektör açısından stratejik bir destinasyon olmayı sürdürüyor. Ancak bazı değişimlerle:
“Türkiye artık o kadar da ucuz değil. Önceki fiyat avantajı artık aynı ölçüde hissedilmiyor.”
Son yıllarda otel yatırımları, hizmet kalitesi ve tesis modernizasyonuyla öne çıkan Türkiye’nin artık farklı destinasyonlarla kalite ve fiyat-performans üzerinden yarışması gerektiğini belirtiyor.
Ancak fırsat büyük: “Muhteşem sahiller, güçlü bir misafirperverlik kültürü, modern oteller… Türkiye gerçekten çok güçlü bir turizm ülkesi.”
Özellikle FTI’nin pazardan çekilmesinden sonra kış sezonunda yeni bir alan doğdu:
“Türkiye’nin sezonu uzun. Yerel otelcilerin, hava yollarının ve destinasyon yöneticilerinin yapacağı iyi kampanyalarla bu sezon çok daha verimli olabilir.”
Christoph, Türkiye’nin uluslararası imajının stratejik olarak geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor:
“İmaj bir günde oluşmaz. Türkiye Almanya’da seviliyor. Ancak İskandinavya gibi pazarlarda hâlâ potansiyel çok büyük.”
DERTour, değişim sürecindeki pazarda güçlü konumunu korumakta kararlı. Türkiye, kaliteyi öne çıkaran, fiyat performans dengesine dikkat eden, uzun vadeli imaj yönetimi yapan bir ülke olarak hareket ederse, büyümesini sürdürecektir.
“Turizmde büyüme uzun vadeli bir yolculuktur; Türkiye hâlâ güçlü bir destinasyon.”
Yeni CEO olarak DER Touristik’in başına geçen Christoph Debus, Almanya Turizm Zirvesi’nde sorularımızı yanıtladı. Sektörün dinamiklerinden Türkiye’nin rekabetçiliğine kadar birçok konuyu ele aldığımız bu söyleşide, Debus’un hem sektör deneyimi hem de Türkiye’ye yönelik özel değerlendirmeleri dikkat çekti.
Sayın Debus, DER Touristik gibi büyük bir grubu yönetmek nasıl bir sorumluluk?
Christoph Debus: Elbette büyük bir grubun başında olmak büyük bir sorumluluk, ama bir o kadar da keyifli. Çok motive bir ekibimiz var, büyük bir potansiyelimiz var ve bu da büyük hedefler koymamızı sağlıyor. 1 Mart itibariyle bu görevdeyim ama 25 yılı aşkın süredir turizm sektörünün içindeyim: Yönetici, tedarikçi, müşteri, rakip… Her pozisyonda bulundum. DER’i ve sektörü çok iyi tanıyorum.
DER Touristik artık sadece güçlü değil, aynı zamanda sesini daha yüksek duyuruyor gibi. Katılır mısınız?
Debus: Biz müşterilerimize her zaman en iyi ürünü sunmak istiyoruz. Otel ortaklarımızla, destinasyonlarla, havayollarıyla çok yakın ve güvene dayalı ilişkiler kuruyoruz. Ama gerektiği zaman sesimizi de yükseltebiliyoruz. Bu da sektör için önemli bir katkı.
Alman turizm pazarı nereye gidiyor sizce?
Debus: Almanya dünyanın en büyük turizm pazarlarından biri. Ve bu pazar uzun vadede büyümeye devam edecek. Elbette bu büyüme kendi kendine olmaz. Hem ürünlerimizi hem süreçlerimizi geliştirmemiz, hem de siyasi anlamda doğru çerçeveler oluşturmamız gerekiyor. Bürokrasi engelleri gibi konular, inovasyonu yavaşlatıyor. Siyasetin burada yeni bir yön çizmesi gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Debus: Türkiye bizim için tarihsel olarak çok önemli bir pazar. Bu yaz da öyle. Her ne kadar rakamsal öngörü vermek istemesem de Türkiye’nin büyüme eğiliminin süreceğini söyleyebilirim. Ancak son dönemdeki yüksek enflasyon, artan otel ve uçuş maliyetleri, Türkiye’nin geçmiş yıllardaki fiyat-performans avantajını biraz zayıflatmış durumda. Bu noktada dikkatli olunmalı.
Peki, Türkiye’nin potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Debus: Türkiye çok güçlü bir ülke. Modern otel altyapısı, nitelikli insan kaynağı, uzun sezon süresi ve olağanüstü misafirperverliğiyle rakiplerinden ayrışıyor. Ancak diğer destinasyonlarla (örneğin İspanya veya Yunanistan) sürekli kıyaslanıyor ve her gün rekabet etmek zorunda. Bu yarışta, fiyat kadar imaj da çok önemli. Türkiye son 10–20 yılda bu alanda çok yol aldı ama bazı pazarlarda, özellikle Kuzey Avrupa’da hâlâ gelişme potansiyeli var.
Son olarak Türkiye için bir mesajınız var mı?
Debus: Kişisel olarak Türkiye’yi çok seviyorum. Harika plajlar, zengin bir kültür ve çok dostane insanlar var. Almanya’dan gelenler için her zaman cazip bir destinasyon oldu. Bu cazibeyi korumak için iş birliği ve kalite standartlarının sürekli geliştirilmesi çok önemli. DER Touristik olarak bu sürece katkı sunmaya devam edeceğiz.