ELVAN SÜZEN: "İŞ ORTAKLARIMIZ BİR YOL ARKADAŞI KAZANIYORLAR"

Image


“İş ortaklarımız, yalnızca bir danışmanlık hizmeti almıyor; aynı zamanda sürekli bilgi alışverişi yapabilecekleri, onlara rehberlik eden bir yol arkadaşı kazanıyorlar.”

Süzen Exucutive’in Kurucu & Yönetici Danışmanı Elvan Süzen ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Şirketin kuruluş hikayesinden ve misyonundan bahseden Elvan Hanım, uzmanlık alanıyla ilgili değerli bilgilerini bizimle paylaştı.

Elvan Hanım, öncelikle sizi SUZEN’i biraz tanıyabilir miyiz? Şirketinizin kuruluş hikayesi ve misyonu nedir? 

Tabii ki. İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji bölümü mezunuyum fakat iş dünyasına ve girişimciliğe duyduğum büyük ilgi nedeniyle henüz mezun olmadan uluslararası alanda faaliyet gösteren bir üst düzey yönetici arama şirketinde İşe Alım Danışmanı veya yaygın adıyla Headhunter olarak çalışmaya başladım. Zamanla mesleğimi tutku derecesinde çok sevdim. Şanslıyım ki çok büyük yapılar için danışmanlık verme fırsatım oldu. Reel sektörü de deneyimlemek adına bir süre kurumsal hayatta yer aldıktan sonra 2019 yılında SUZEN İnsan Kaynakları’nı kurdum. Şu an İstanbul ve Antalya’da faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’nin lider yatırım fonu şirketleri, turizm, sanayi organizasyonları ve girişimcilik ekosisteminde büyüme sürecinde olan yapılara stratejik tepe yönetimlerini oluşturma konusunda destek veriyoruz. Şirketimizin temel misyonu; iş ortaklarımızı stratejik hedefleri doğrultusunda; alanlarında yetkin, etkili ve yüksek potansiyel profesyoneller ile; etik değerlerimize bağlı kalarak buluşturmak. 

“SUZEN’in Kültürü” dediğinizde nasıl bir iş yapış şeklinden bahsediyoruz? 

SUZEN olarak öncelikle her şeyden öte gerçekçi ve doğalız; farklı iş sektörlerinden ve fonksiyonlardan kişiler ve organizasyonlar ile işbirliği yapabiliriz. Hem iş ortaklarımız hem de profesyonel kişiler ile empati kurabiliyoruz. Kendi alanımızdaki konularda market dinamikleri ve güncel durumlar hakkında iç görüye sahibiz ve hem kendimizi hem de iş ortaklarımızı bu konular hakkında sürekli güncel tutuyoruz. Her zaman markaları temsil etmenin önemini hatırlayarak çalışmaya özen gösteririyoruz. 

Danışmanlık yaklaşımınızın temel unsurları nelerdir? Sizi farklı kılan nedir? 

Öncelikle “özelleştirme” ilkemizle yola çıkıyoruz. Her kurumun kendine özgü yapısı, hedefleri ve çalışma kültürü var. Bu yüzden tek tip bir danışmanlık modeli benimsemek yerine, müşterimizin mevcut durumunu analiz edip, onlara özel bir strateji geliştiriyoruz. Örneğin büyük ve sistematik alt yapıya sahip, oturmuş kurum kültürleri ile yatırım turuna henüz hazırlık yapan bir Start-up firmaya uyguladığımız danışmanlık yaklaşımı çok çok farklı. İkinci önemli unsurumuz, “kalıcı dönüşüm” sağlamaya odaklanmamız. Sadece bir rapor sunup çekilmekten ziyade, müşteri ekibiyle birlikte çalışıp önerilerimizin hayata geçmesi için süreci yakından takip ediyoruz. Bunun yanında, “güçlü iletişim” ve “veri odaklı karar alma” yaklaşımlarıyla fark yaratıyoruz. Yaptığımız tüm değerlendirmeler ve aksiyon planları, somut verilerle destekleniyor. Bizi farklı kılan bir diğer nokta ise multidisipliner ekibimiz. Yalnızca danışmanlardan değil, aynı zamanda kurumsal psikolog ve teknoloji danışmanından oluşan bir kadroya sahibiz. Üst düzey işe alım süreçlerimizde değerlendirme merkezi uygulamaları ve veri odaklı aday değerlendirme metodları bizim için çok büyük önem arz ediyor. 

İş ortaklarınızla nasıl bir iş birliği modeli yürütüyorsunuz? Başarılarınıza nasıl katkı sağlıyorsunuz? 

İş ortaklarımızla en başta karşılıklı güven ve açıklık üzerine kurulu bir ilişki geliştiriyoruz. Proje başlangıcında, iş ortağımızın beklentilerini ve hedeflerini detaylı şekilde dinliyoruz. Ardından, kuruma en uygun ekip arkadaşlarımızı atayarak proje boyunca yanlarında oluyoruz. Çalışmalarımız sırasında düzenli raporlama, geri bildirim toplantıları ve stratejik yönlendirmeler yapıyoruz. Müşterilerimizi yalnızca “karar vericiler” olarak değil, “karar sürecinin parçası” olarak konumlandırıyoruz. Böylece her aşamada birlikte ilerleyip, gerektiğinde yön değiştirebiliyoruz. Başarılarımızın büyük bir kısmını da bu iş birliği modeline borçluyuz. Müşteriyle kurduğumuz yakın temas ve ortak sorumluluk anlayışı, sonuçların daha kalıcı ve etkili olmasını sağlıyor. İş ortaklarımız, yalnızca bir danışmanlık hizmeti almıyor; aynı zamanda sürekli bilgi alışverişi yapabilecekleri, onlara rehberlik eden bir yol arkadaşı kazanıyorlar. 

Turizm gibi hareketli ve dönemsel insan kaynağına ihtiyaç duyan sektörlerin yanı sıra genel olarak iş gücü planlaması yaparken hangi stratejileri önerirsiniz?

Öncelikle, öngörülü bir planlama şart. Sektör ne olursa olsun, işletmelerin yıllık veya dönemsel iş gücü ihtiyaçlarını tahmin etmeye yönelik veri analizleri yapmaları büyük avantaj sağlıyor. Bu noktada turizmde İnsan Kaynakları biriminin operatif bir birim olmaktan ziyade stratejik bir birim olarak konumlanması çok önemli. Bunun sağlanamadığı yerlerde ise profesyonel bir desek almaktan çekinilmemesi gerekir. Yanlış bir işe alım stratejisinin yaratacağı hezeyanın maliyeti bir danışmanla çalışmanın yaratacağı maliyetten çok daha fazla oluyor. İkinci olarak, sürekli güncel tutulan bir aday havuzu oluşturmak çok önemli. Örneğin, turizm sektöründe sezon başlamadan önce iletişimde olunan bir aday havuzu sayesinde hızlı işe alımlar yapılabilir. Ayrıca, işveren markası yönetimi ihmal edilmemeli. Kurumun kültürü, çalışanlarına sağladığı gelişim fırsatları, esnek çalışma imkânları gibi unsurlar; kalifiye adayların dikkatini çekmek ve mevcut çalışanları elde tutmak için belirleyici oluyor. İnsan kaynakları departmanlarının, adaylara kurumsal değerleri ve çalışma ortamını etkili şekilde aktarması gerekiyor. 

Gelecek hedefleriniz neler? SUZEN’i önümüzdeki yıllarda nerede görüyorsunuz?

Önümüzdeki dönemde, hizmet verdiğimiz sektörleri ve coğrafi etki alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Lokasyonu şu an için paylaşmak istemiyoruz fakat yurtdışı ofisimiz için çalışmalarımız devam ediyor. Dijital dönüşüm ve uzaktan çalışma trendleri, insan kaynakları danışmanlığında da sınırları ortadan kaldırdı. Bu nedenle, yurt dışı pazarlarında daha aktif olmak, global iş ortaklarıyla projeler geliştirmek istiyoruz. Ayrıca, teknolojiyi daha etkin kullanarak veri analitiğine dayalı insan kaynakları çözümleri sunmayı planlıyoruz. Bu kapsamda yetenek yönetimi alanında teknolojik bir proje için iş ortağımızla geliştirme aşamasında olan bir ürünümüz mevcut. Uzun vadede hayalimiz ise, SUZEN’i global ölçekte tanınan bir danışmanlık şirketi hâline getirmek. Bunu yaparken de her zamanki odağımız “insan” ve “etki alanımızda sağladığımız olumlu dönüşüm” olacak.

 

Bu yazı GM Turizm ve Yönetim Dergisinin 168. sayısında yer almaktadır.

Abonelik formuna buradan ulaşabilirsiniz.

Dijital yayın için tıklayın.

 

Etiketler