Kapodokya Üniversitesi Sürdürülebilirlik Turizm Yönetimi Program Başkanı Doç. Dr. Mehmet Bahar ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uygulamaya koymuş olduğu Sürdürülebilirlik Turizm Yönetimi programının zorunlu sertifikasyon programında eğitici olarak görev alan Bahar, sürdürülebilir turizmin Türkiye’deki sürecini, sorunları, çözüm yollarını ve belgelendirme çalışmalarını anlattı. Bahar, birinci belgelendirme sürecinde taahhüt veren işletme ve otellere de sürecin devamı için uyarılarda bulundu. 2025 yılı için sürdürülebilirlik konusunda yapılan çalışmalardan bahseder misiniz? Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nelerdir?Bakanlığın yayınladığı genelgeyle son 2 yıldır belgelendirme zorunlu hale gelmiştir. Yaklaşık 24 bin tesisin 20 bine yakını belgelendirildi. Kalan 4 bin tanesinin işletme ruhsatıyla ilgili birtakım sorunlar yaşandığı için belgelendirilmediğini düşünüyorum. Bu konuda bakanlığın ağır yaptırımları var ve hızla bu sayı düşüyor, azalacak.
“İŞLETMELER EN KISA SÜREDE TAAHHÜT ETTİKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ”
Belgelendirmelerin ikinci aşamasına geldik artık, yenilemeler yapıyoruz. Birinci belgelendirmede ilk olduğu için gösterilen hoşgörüler vardı. Bu süreçte, eğer ortada yapılan bir şey yoksa fakat taahhüt varsa o kabul edilebilir durumdaydı. 2025 yılında bu taahhütlerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılacak ve eğer yapılmamışsa belgelerin iptali sağlanacak.Özellikle işletmelere, geçen yıl verdikleri taahhütleri yerine getirip getirmediklerine bakmalarını istiyorum. 2025 yılı, bu programın ne kadar işleyip işlemediğini de ortaya koyan bir yıl olacak. Bu da bizim dünyaya karşı bir nevi karnemiz olacak. Çünkü bu programı izleyen çok fazla rakip var. Program ilk uygulandığı zaman dünyada eşi benzeri yoktu. Bu kadar kapsamlı, geniş ve zorunlu hale getirilmiş olan bir süreç rakip ülkelerde ya da dünyanın herhangi bir yerinde yaşanmıyordu. Başka ülkeler bunu bizim gibi yapmaya ve taklit etmeye başladılar.Buradaki başarısızlığımız bizim için çok iyi olmaz ama şu ana kadar bir tehlike sinyali yok. Ben sizin aracılığınızla işletmelere hatırlatmak istiyorum. Birinci aşama belgeyi alırken vermiş olduğunuz taahhütlerin mutlaka yerine getirilmesi gerekiyor. İkinci belgelendirme yapılırken bunlar sorulacak, sorgulanacak.
“BİRLİKLER ATIK DÖNÜŞÜM MAKİNESİ ALIP BİR ADIM ATABİLİRLER”
Otellerde geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusunda dikkat edilmesi gereken birçok durum söz konusu, bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?Özellikle Antalya bölgesinde her şey dahil sistemle çalışan otellerin gıda atığı en büyük sorun. Bununla ilgili aslında çok güzel gelişmeler var. Bazı kurum ve kuruluşlar birtakım makineler satın alarak bu atıklarla kompost ya da kedi maması yapıyorlar. Bu çok akıllıca, doğal ve çevre dostu bir uygulama. Makine maliyet olarak biraz yüksek ama talep çoğaldıkça fiyatın da düşeceğine inanıyorum. Birlikler, kurum ve kuruluşlar bu işleri organize ederek bir makine alıp birçok otel ve işletme için bu adımı atabilirler. Bir başka önemli sorunumuz, tek kullanımlık plastikler. Sabun ve şampuan paketlemesinde artık tekrar doldurularak kullanılıyor ama tek kullanımlık su şişeleri hala bizim en büyük sorunumuz. Bununla ilgili birçok işletme cam şişe ya da benzeri alternatiflere geçmeye başlıyor. Sebil ya da termosları odalara koyarak misafirlere ücretli veya ücretsiz sunuyorlar. Bu konuda bir şeyler yapmak lazım çünkü atık ürünler dünyada en büyük sorun. Tek kullanım plastiklerin Avrupa ve İngiltere'de kullanımı yasaklandı. İnşallah yakında bizim ülkemizde de hükümet böyle bir karar alır, en azından o karar zorunluluğu ile oteller de kendini daha zorunlu hissederler.