HÜSEYİN KURT PAZARI ÇEŞİTLENDİRMEZSEK, GELECEĞİ RİSKE ATARIZ
Kurumsal etkinliklerden turizm tanıtımına, ulusal ve uluslararası ölçekte pek çok projeye imza atan Hüseyin Kurt; OlivaMICE ve Globemeets’in kurucu ortağı olmasının yanı sıra, Uluslararası MICE Endüstri Derneği Başkanı olarak sektörün gelişimine yön veriyor. Kendisiyle yürüttükleri projeleri, Globemeets B2B Networking Event’i, turizmde pazar çeşitliliğini ve dijital dönüşümün etkilerini konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Hüseyin Kurt. OlivaMICE ve Globemeets’in kurucu ortağıyım. Aynı zamanda Uluslararası MICE Endüstri Derneği Başkanlığı görevini sürdürüyorum.
Firmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
OlivaMICE tarafında kurumsal firmalar, bakanlıklar, belediyeler ve federasyonlar için toplantı, eğitim, seminer, bayi toplantısı, lansman, gala, piknik, festival ve kongre gibi organizasyonlar düzenliyoruz. Aynı zamanda TURSAB’a bağlı bir seyahat acentasıyız.
Globemeets ise bambaşka bir yapıya sahip; uluslararası turizm pazarlamasına odaklanan bir şirket. Sırbistan, Karadağ, Macaristan, Kore ve Uganda gibi ülkelerin Türkiye’deki tanıtımlarını yürütüyoruz. Ajente ziyaretleri, info gezileri, webinarlar ve pazar analizleri gibi etkinlikler organize ediyoruz.
Ayrıca bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz Globemeets B2B Networking Event’i gerçekleştiriyoruz. Fuar benzeri bir yapıya sahip ama fuar değil; sadece davetlilerin katılabildiği, alıcı ve satıcıların randevulu görüşmelerle buluştuğu niş bir etkinlik. Üç farklı alıcı profili var: İstanbul’dan gelen acentalar, Türkiye’nin 35 şehrinden davet edilen alıcılar ve yurt dışından gelen acentalar. 50’den fazla ülkeden DMC’ler, turizm ofisleri, havayolları, oteller ve pazarlama ortakları ile buluşturuyoruz. Bu yıl 11-12 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.
2025 yılına dair beklentileriniz neler?
2024 bizim için verimli geçti. Ancak Kartalkaya’daki yangın faciası hepimizi derinden sarstı. Bu olaydan sonra yurt dışı pazarlardan sık sık yangın tedbirleriyle ilgili sorular alıyoruz. Bu gibi konuların sektörümüzde gündem olmaması en büyük temennimiz.
2024’te 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedeflerine ulaştık. 2025’te bunun da üzerine çıkacağımızı öngörüyoruz. Ancak etrafımızdaki siyasi gelişmeler, özellikle Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı ve ABD’de Trump’ın yeniden göreve gelişi gibi faktörler turizmi etkiliyor. Rusya, Almanya ve İngiltere bizim ana pazarlarımız. 2024’te 6,7 milyon Rus, 6,4 milyon Alman, 4 milyonun üzerinde İngiliz misafir ağırladık. Bu üç pazar toplam turist sayımızın %30’unu oluşturuyor ve bu ciddi bir risk barındırıyor.
Pazar çeşitliliği neden bu kadar önemli?
Biz bunu daha önce de yaşadık. 2015’te Rus uçağının düşürülmesiyle pazarın bir anda nasıl daraldığını gördük. O yüzden Latin Amerika, Çin, Japonya, Kore gibi pazarlara yönelmemiz gerekiyor. Misafir çeşitliliği hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük önem taşıyor.
Bu çeşitliliği nasıl sağlayabiliriz?
Tanıtım faaliyetleri ve uçuş bağlantılarının artırılması gerekiyor. Türkiye olarak dört milyar insanın yaşadığı bir bölgeye 4-5 saatlik uçuş mesafesindeyiz. Bu büyük bir avantaj. Ancak yeterince değerlendirdiğimizi söyleyemem. Avrupa’dan gelen turist sayısı artabilir ama daha önemlisi yeni pazarlar kazanmak. Özellikle Latin Amerika, Çin, Kore, Japonya bizim için hedef bölgeler olmalı.
Dijitalleşme ve yapay zekâ sektörü nasıl etkiliyor?
Pandemi süreci dijitalleşmeyi hızlandırdı. Yapay zekâ ve teknoloji bence sektöre tehdit değil, tamamlayıcı unsur olarak görülmeli. İnsan dokunmak, hissetmek, yaşamak ister. Online seyahat alışkanlıkları artsa da acentaların vizyonlarını genişletmeleri, işlerinin bir kısmını dijital yapıya entegre etmeleri gerekiyor. Şirketlerin belirli bir bölümünü bu alana ayırmaları gerektiğini düşünüyorum.
Sizce iyi bir yönetici nasıl olmalı?
Ben kendimi hâlâ “mutfaktan gelen biri” olarak konumluyorum. Bir yönetici, personelini koruyan, kariyerine önem veren, ona aidiyet hissettiren kişi olmalı. Ahmet Şerif İzgören’in MOKS kitabında dediği gibi: motivasyon oluşturarak katılım sağlamak, baskı kurmak yerine ekibi sürece dahil etmek daha değerli.
İbrahim Çeçen’in çok sevdiğim bir yaklaşımı var: “Personel gider, başka yerde çalışır ama sektörün kalitesi artar.” Bu anlayışla hareket edersek hem işletme hem de sektör kazanır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
GM Dergisi’ne ve bu özel sayıya teşekkür ediyorum. Antalya Turizm Fuarı’nı Türkiye’deki en önemli fuarlardan biri olarak görüyorum ve yakından takip ediyorum. Başarılar diliyorum.