
Konu: Kara Leke
Tarih: 21 Ocak 2024
Yer: Grand Kartal Otel
Serdar Karcılıoğlu, son dönemde gündemde olan yangın faciasına tepki gösterdiği bir yazı kaleme aldı. “Türkiye’de konaklama sektöründe görev yapan tepe yöneticilerin nitelik sorunları ve çözüm önerileri” hakkındaki görüşlerini paylaştı.
21 Ocak sabahına Türk turizm tarihinde bugüne kadar hiç yaşanmamış bir yangın faciası ile uyandık. Bolu Kartal Otel’de tamamen ihmalcilik, denetimsizlik ve eğitimsizlik sonucu ne yazık ki 78 canımızı, evlatlarımızı kaybettik. Yıllardır haykırıyoruz… Yalvarıyoruz… Turizm bir matematiktir, bir bilim dalıdır.
Her önüne gelene, her bina dikene tabelasına “Otel” yazıp turizm işletme belgesi vermeyin diye… Dinletemedik… Dinlemediler…
Yıl 2009 idi. Yabancı zincir otellerde olan görevlerimiz süresince aldığımız mecburi eğitimler ile bizdeki sektörel gerçeklerin uyuşmadığını görünce, başkanı olduğum BOYD (Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) ve POYD (Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) desteği ile çok kapsamlı bir proje ürettik.
Aynı tarihlerde ve eş zamanlı olarak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç döneminde, turizm tarihimize bir ilk olarak Bakanlar Kurulu kararı ile “Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Eylem Planı” hayata geçirilmişti. Bizim de bu plana dayanarak hazırladığımız projemizin adı; “TÜRKİYE’DE KONAKLAMA SEKTÖRÜNDE GÖREV YAPAN TEPE YÖNETİCİLERİN NİTELİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” idi… Kısaca; sektörde görev yapan genel müdürler, Ege Üniversitesi tarafından verilecek ve 12 sömestrlik bir MBA eğitim programına dahil edileceklerdi.
Sektörde geçirdikleri süreçler dikkate alınarak sınıflandırılacak, her biri uzmanlık statüsüne kavuşturulacak ve birer "qualification" sertifikası alacaklardı. Bu, çok önemli bir çalışma idi. Proje, aynı zamanda sektörde çalışan ve %84,7’si eğitimsiz olan ara elemanlar sorununa da kesin ve kalıcı çözüm önerileri getiriyordu.
Eğitim süreci özellikle otellerde tepe yöneticiye; operasyonel konular yanında ağırlıklı olarak iş güvenliği, gıda, hijyen, yangın güvenliği, deprem, su baskını, kriz yönetimi ve benzeri sektörde bilmeleri gereken tüm alanlarda bilimsel bir uzmanlık yüklüyordu. (İsteyen Google’da veya Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın arşivinde bulup okuyabilir.) İşte bu projenin en can alıcı noktası, Turizm Bakanlığı’ndan turizm işletme belgesi talebi esnasında, bu sertifikaya sahip bir tepe yönetici ile yapılmış sözleşmenin de eklenmesinin istenmesi idi…
Bu projemizi Turizm Bakanlığımıza resmi olarak ilettik. Ancak karar vericiye gidince; “Yatırımcıyı kızdırırız.” gerekçesi ile yürürlüğe alınmadı.
Türk konaklama sektörüne kara bir leke olarak yapışan 21 Ocak gecesi saat 02.40’ta, mutfaktaki ızgarada parlayan alev, bilgisiz ve eğitimsiz personel tarafından su dökülerek büyütülürken refleks olarak o anda otelde konaklayan genel müdür aranmış.
Gemiyi en son terk etmesi gereken genel müdür ne yapmış? Giyinmiş ve otelden dışarıya çıkmış… İfadesinde, “Yangın alarm butonuna basamadım.” diyor… Oysaki eğer bu eğitim ve tecrübe ile donatılmış olsaydı, o esnada yapacakları sadece yangın alarm butonuna basmakla kalmayacak, bu konuda acilen yapılması gereken bir dizi önlemi de alacak ve krizi yönetiyor olacaktı.
Ve eğer bu projemiz, yatırımcıyı kızdırma pahasına uygulanıyor olsaydı, muhtemelen uzmanlığı kanıtlanmış bir genel müdür, uykudan uyandırıldığında bildiği ve sürekli deneyimlediği tatbikatlarla 78 canımızı bugün yaşatıyor olabilecekti…
İşte yıllardır dilimizde tüy biten, sürekli söylediğimiz şey tam da bu idi… Biz ne zaman “Turizmimiz el yordamı ile gelişiyor (aslında gelişemiyor demek daha doğru) ve bir devlet politikasına kavuşturulmalı.” dedikçe, bize “Turizm Bakanlığı var ya.” diye karşılık verenlerin, şimdi kastettiğimizin ne olduğunu bu acı olay ile anlamış olacaklarını ümit ediyorum.
İşte bu acı olay, ne yazık ki otel işletmeyi ve yönetmeyi sadece çay kahve servis etmek zanneden, “Çok yer gezdim, çok otelde kaldım, bu işi iyi bilirim.” zihniyetinin bir sonucudur… İşte bu acı olay, konusunda uzman, eğitimli, tecrübeli profesyoneller yerine ucuz iş gücü ile otel işletmeciliğine soyunanların geldiği noktadır… İşte hem bu yangın faciası ile 78 canımızı yok yere yitirdiğimiz olay, hem de halen yaşamakta olduğumuz kötü ve bilinçsiz yönetimler sonucu satılmak üzere sokaklara dökülmüş binlerce otelin geldiği noktadır…
Şimdi şu tespiti yaparak sonlandıralım yazımızı; Ne, facianın ilk dakikalarından itibaren bakanlıkla belediye arasında kayıkçı kavgasına dönen “Yetki kimde?” tartışmasıdır… Ne de denetim kimde meselesidir…
Bu ve bundan sonra muhtemel olaylar, “Kötü ve bilinçsiz yönetimlerin sonucu olacaktır.” Nokta…
Sakın ola ki başka bir yerde suçlu aramayın. Şimdi soruyorum; Genel müdürün suçu ne?
Etiketler